Yahu herşeye tamam da, tanıdığın bir adamın durduk yere dinci olması kadar rezil bir olay var mıdır acaba şu üçüncü boyutta? Şimdi aklınıza bir erkek getirin; kollarını ileri geri ilerleterek abartılı yürüyen, bakım namına bir bok bilmeyen, köfte dudaklı, gözlük, sik kafası gibi bir saç tıraşı, elleri aralıksız olarak terleyen, esmer pis birşey. Eline kalem alan adam çizebilir böyle pis bi tipi eminim(robot resim). Kepçe bir de. Dünyada duyabileceğiniz en kötü muhabbete sahip bir herif.
İlkokuldayken mahalleye inerdik, futbol falan oynanırdı eyvallah. İyi kötü bir mahalle hayatım olduydu. Bu ama ezelden beri çirkindi. Kavga falan ettiğimiz de oluyordu, ben de salak gibi yeniliyordum buna (niyeyse arkadaşım olarak kabul ettiğim adama bir türlü tüm gücümü gösteremiyorum, çok acı çektim zaten bundan). Çocukluk bilmemne geç de, artık hayat şartları değişince, lise hayatı bunalımlar aşklar özel hayat bok püsür herneyse koptuk bu mahalle takımından. Öyle "meraba meraba'lara" döndü arkadaşlık.
Ben bunu uzun süreler göremedim, gece okulu falan vardı sanırım. Ama ne boku okudu bitirdi inan bilmiyorum. İlgilenmiyorum da zaten. Ben birinci sınıftayken falan bi uğradı bana, elinde basket topu. Davet etmeden girdi içeri, balkona oturdu. Hani hal hatır sormak tamam güzel de, bununki bildiğin piskopatlık sınırlarında! Muhabbetine de doyum olmuyor, 20lerine gelmiş adam "Sence kola mı daha güzel fanta mı?" diye sordu... Cidden sordu bunu.
Aldı basket topunu gitti sonra. Çorapları da kokuyordu, evi kokuttu herif. İşte elinden geldiğince basket oynuyormuş, yok bir kere eksik adam varmış da bunu da almışlar takıma bu da oynamış falan. Banane. Hakkaten banane??!?!
Bir daha geldi, bu sefer kızsızlık başına vurmuş. Odamda konuştuk sanırım onda da. Ben de aldım bi gitar kucağıma, gitar çalıyorum. Gitar çalarken konuşamam ben. Gitar araç oldu orada. Gitar. Bir daha gitar dersem bokumu için.
En son birkaç gün önce gördüm, adam kendini dine vermiş. Boş gezenin boş kalfası herif en sonunda kapıldı herhalde dinciler tarafından. E hobi yok, uğraş yok, iş yok, güç yok; bundan iyi av mı olur. Olmuş da. Muhabbetinden hiç hazzetmediğim üst kat komşum bana allahın ilminden bahseder hale gelmiş görmeyeli. Herhalde beni inançsız gördü o kirli gözlük camlarından. Yahu özellikle müslümanlıkta herkesin dini kendine ait değil midir? Abi sen namaz kılıyon mu? kılsana bak iyi gelir. Neye iyi gelir babası olduğum, neye iyi gelir?!?!? iyi gelse sana iyi gelirdi zaten. İyice kendini müftülükte sanıyor ama artık, laf kesmeler, allahın ilmiyle aydınlanmış (!) sözler, her cümlenin sonuna -allah lı bir kelime (inşallah maşallah ...), gözleri belerte belerte konuşmalar falan. Kendime sordum, benim ne işim var orada diye... Zaten inanan adamım da, böyle durumlarda hakkaten deliriyorum ama ya. Dua ettim, allahım kurtar beni bu kabir azabından diye. Adam gitmiyor bir de! Oturduğun yere gelip gitmiyor. Açlıktan ölsen orada, susuzluktan hastaneye kaldırılana kadar yanında oturacak. Mal ya mal!
En komiği de, sen allahın bir parçasını taşıyorsun diyor, sonra sen bu dünyaya acı çekmeye geldin, nefsine kanma, insanlar güvenilmez falan diyor. Dedim buna yahu hem allahın bir parçasını taşıyorum, adı da ruh, ayıp değil mi bütün bu dünyadaki yaşamda bulunan şeylere zindan demek? Cennete gerçekten inanıyor musun? diye sordum. Başka da çıkışım olmadı. Konuşkan adamı bildiğin saksıya çevirir bu bak. Valla.
Sanırım bir dahaki karşılaşmamda "Çık hayatımdan" diye çığıracağım kendisine. Ailesine sinirleniyorum aslına bakarsan. Ulan karıyı sikmeyi bildin; ulan kocana vermeye aklın yetti de doğurduktan sonra hiç mi ilgini çekmedi bu çocuk ya? Hiç mi aramaz sormazsın oğlunu, merak etmez misin neler yapıyor neler ediyor? Adamın cep telefonu bile yok! Sen düşün ne kadar sosyal bir kişi kendisi artık...
Bir de en bomba olayı, üst katımda oturuyor. Gece saat ikide, birden başlayan oda futbolu gürültülerine ne dersin? Çıksam o saatte konuşsam adamla, yine yapışacak. Biliyorum yapışacak. Sümüğün insan formu çünkü o. Sümük o. Bilmediğin birinin burnundan çıkma bir sümük o.
Bu arada okulda final dönemi hardcore devam ediyor. Bir bitsin...
İlkokuldayken mahalleye inerdik, futbol falan oynanırdı eyvallah. İyi kötü bir mahalle hayatım olduydu. Bu ama ezelden beri çirkindi. Kavga falan ettiğimiz de oluyordu, ben de salak gibi yeniliyordum buna (niyeyse arkadaşım olarak kabul ettiğim adama bir türlü tüm gücümü gösteremiyorum, çok acı çektim zaten bundan). Çocukluk bilmemne geç de, artık hayat şartları değişince, lise hayatı bunalımlar aşklar özel hayat bok püsür herneyse koptuk bu mahalle takımından. Öyle "meraba meraba'lara" döndü arkadaşlık.
Ben bunu uzun süreler göremedim, gece okulu falan vardı sanırım. Ama ne boku okudu bitirdi inan bilmiyorum. İlgilenmiyorum da zaten. Ben birinci sınıftayken falan bi uğradı bana, elinde basket topu. Davet etmeden girdi içeri, balkona oturdu. Hani hal hatır sormak tamam güzel de, bununki bildiğin piskopatlık sınırlarında! Muhabbetine de doyum olmuyor, 20lerine gelmiş adam "Sence kola mı daha güzel fanta mı?" diye sordu... Cidden sordu bunu.
Aldı basket topunu gitti sonra. Çorapları da kokuyordu, evi kokuttu herif. İşte elinden geldiğince basket oynuyormuş, yok bir kere eksik adam varmış da bunu da almışlar takıma bu da oynamış falan. Banane. Hakkaten banane??!?!
Bir daha geldi, bu sefer kızsızlık başına vurmuş. Odamda konuştuk sanırım onda da. Ben de aldım bi gitar kucağıma, gitar çalıyorum. Gitar çalarken konuşamam ben. Gitar araç oldu orada. Gitar. Bir daha gitar dersem bokumu için.
En son birkaç gün önce gördüm, adam kendini dine vermiş. Boş gezenin boş kalfası herif en sonunda kapıldı herhalde dinciler tarafından. E hobi yok, uğraş yok, iş yok, güç yok; bundan iyi av mı olur. Olmuş da. Muhabbetinden hiç hazzetmediğim üst kat komşum bana allahın ilminden bahseder hale gelmiş görmeyeli. Herhalde beni inançsız gördü o kirli gözlük camlarından. Yahu özellikle müslümanlıkta herkesin dini kendine ait değil midir? Abi sen namaz kılıyon mu? kılsana bak iyi gelir. Neye iyi gelir babası olduğum, neye iyi gelir?!?!? iyi gelse sana iyi gelirdi zaten. İyice kendini müftülükte sanıyor ama artık, laf kesmeler, allahın ilmiyle aydınlanmış (!) sözler, her cümlenin sonuna -allah lı bir kelime (inşallah maşallah ...), gözleri belerte belerte konuşmalar falan. Kendime sordum, benim ne işim var orada diye... Zaten inanan adamım da, böyle durumlarda hakkaten deliriyorum ama ya. Dua ettim, allahım kurtar beni bu kabir azabından diye. Adam gitmiyor bir de! Oturduğun yere gelip gitmiyor. Açlıktan ölsen orada, susuzluktan hastaneye kaldırılana kadar yanında oturacak. Mal ya mal!
En komiği de, sen allahın bir parçasını taşıyorsun diyor, sonra sen bu dünyaya acı çekmeye geldin, nefsine kanma, insanlar güvenilmez falan diyor. Dedim buna yahu hem allahın bir parçasını taşıyorum, adı da ruh, ayıp değil mi bütün bu dünyadaki yaşamda bulunan şeylere zindan demek? Cennete gerçekten inanıyor musun? diye sordum. Başka da çıkışım olmadı. Konuşkan adamı bildiğin saksıya çevirir bu bak. Valla.
Sanırım bir dahaki karşılaşmamda "Çık hayatımdan" diye çığıracağım kendisine. Ailesine sinirleniyorum aslına bakarsan. Ulan karıyı sikmeyi bildin; ulan kocana vermeye aklın yetti de doğurduktan sonra hiç mi ilgini çekmedi bu çocuk ya? Hiç mi aramaz sormazsın oğlunu, merak etmez misin neler yapıyor neler ediyor? Adamın cep telefonu bile yok! Sen düşün ne kadar sosyal bir kişi kendisi artık...
Bir de en bomba olayı, üst katımda oturuyor. Gece saat ikide, birden başlayan oda futbolu gürültülerine ne dersin? Çıksam o saatte konuşsam adamla, yine yapışacak. Biliyorum yapışacak. Sümüğün insan formu çünkü o. Sümük o. Bilmediğin birinin burnundan çıkma bir sümük o.
Bu arada okulda final dönemi hardcore devam ediyor. Bir bitsin...
No comments:
Post a Comment